TurkuazKöy, Antalya’nın portakal cenneti Finike’de kurulmuş olan genç bir oluşum. Oluşum diyoruz çünkü burayı tek bir kelimeyle nitelendirmek mümkün değil. Turizm, gastronomi, yerel üretim, alışveriş, doğa ve tarihi tek bir çatı altında toplayan bir yuva olarak tanımlanabilir.
Celal bey ve ailesi, kendilerine ait olan turunçgiller bahçeleri ile iç içe konumdaki arazilerinde misafirperver bir hikaye yarattılar. Akdeniz güneşi ile beslenen portakal, limon, nar, kamkat, mandalina gibi meyveleri yetiştirip, internet üzerinden tüm Türkiye’ye satışını sağlıyorlar. Yerel üretim mahsulü bu meyveler, pek çok evin lezzetli vitamin kaynağı haline geliyor. Uzaktan da olsa TurkuazKöy, bu şekilde insanlara ilk dokunuşunu gerçekleştiriyor.
TurkuazKöy projesi, turunçgiller üretimi ve satışı ile sınırlandırılmıyor; işin içine doğa harikası bir konaklama tesisi de giriyor. Bu tesisi de ailecek işletiyorlar ve misafirlerine sakin, huzurlu bir tatil vaat ediyorlar. Bol oksijen, berrak bir deniz, anne elinden çıkma reçellerin süslediği zengin kahvaltılar, eşsiz bir tarih yolculuğu eşliğinde yapılan tatillerden kendinizi yeniden doğmuş gibi hissederek ayrılmanız mümkün.
Finike, turizm konusunda Akdeniz’in diğer bölgelerine oranla yıldızını daha geç parlattı. Bu durum, büyük bir avantaj sağlıyor. Çünkü bozulmayan doğası, Likyalılardan, Romalılara kadar pek çok uygarlığın izini taşıyan tarihi geçmişi, mavinin her tonunu barındıran denizi ile ayrıcalıklı bir durumda. Konumu itibari ile yakın çevredeki farklı turistik ve tarihi bölgeleri de kolaylıkla keşfedebiliyorsunuz. Bol bol dinlenmek, yeni yerler keşfetmek, zamanda yolculuk yapmak, deniz ve güneşin tadını çıkarmak için tercih edilebilecek en iyi yerlerden biri Finike. Bu yüzden TurkuazKöy projesi burada, Celal bey ve ailesinin ait olduğu, iyi tanıdığı topraklarda hayat buldu.
Finike’nin meşhur portakalları başta olmak üzere tüm turunçgillerin yetiştirildiği, Limyra Antik Kenti’nin yanı başında, Limyros Nehri’nin manzarasında konumlanan TurkuazKöy’de yapılacak şeyler tatil ve gezi ile de sınırlı değil. Doğayı koruyan ve yerel üretimi destekleyen tesiste, işletmeci ve çalışanlarla beraber meyve ya da zeytin toplayabilir, ekme – biçme işlerini öğrenerek toprakla haşır neşir olabilir, belki de hayatınızda ilk kez traktör kullanabilir, reçel, peynir ve ekmek yapmayı da öğrenebilirsiniz. Bu aktivitelerle herkesin tüketimi azaltmasını, yerel üretim mahsullerine ilgisini arttırmayı ve doğanın nimetlerinden faydalanıp, onu korumasını amaçlıyorlar. Bu konuda bir nebze de olsa paylarının bulunma fikri TurkuazKöy sahiplerini mutlu etmeye yetiyor.
Her insan; iyi şeyler yemek, doğanın keyfini sürmek, tarihin gizemli ve büyüleyici yanını keşfetmek, deniz ve güneşle arınmak ister. Tüm bunları samimi bir ortamda yapmayı, sanki bir otelde değil de sevdiği birinin evinde ağırlanıyormuş hissiyle deneyimlemeyi de ister. TurkuazKöy, size istediğinizi vermek için çalışıyor. Doğadan, tarihten aldığı ilhamı ve güzellikleri sizlerle paylaşmak için kapıları ardına kadar açık.